BÜTÜN ZAMANLARIN YABANCISI/ XXVIII. BEN X

XXVIII. BEN X

Ey orman yasası! Yeniden sar bizi sıkı sıkı
Seni özlüyorum, kırçıl, kırgın, yaban yüreğimle
Ey vahşetin kaba ve kalın şiiri! Kondur hayat öpücüğünü
Ey vahşetin gürül gürül akan şehvetli sesi! Sok, irkilt yerleşiği
Seni özlüyorum korkudan titreyen beynimle ey zifir karanlık!
Ey derin ve doğal yaşanan kösnü, her şey öncesi!
Ey kahraman ve kıyıcı iklim, bilinmezin, erilmezin büyüsü!
Ey ruhta tadılan iksir! Dön geri dön geri! ...

Uygarlığın köküne kibrit suyu! Bütün tanımlara ölüm!
Gökten yağan, yerden fışkıran tansık, ula bizi.
Yaksın kör cesaretin güneşi keçi ayaklarımızı.
Ey kısa ve kendinde ve kendi için yaşam!
Damla damla yaşanan ağır ve soylu çile!
Bağışla bu hain oğlunu ey ulu ana, rahmini yeniden aç ona!
Ey inanılmaz bileşim, yeniden başla!
Sisli yüce dağlardan duyulan kaygı, toprağa duyulan saygı
Ey altının yalnızlığı, demirin krallığı, taşın tansığı!
Ey beni yaratan ve yok eden su, onduran ve donduran su!
Ey anlamlı anlamsız yankıyan, kargıyan, balkıyan su!
Ey biçimlenmemiş ateş! Sizi özlüyorum ey!

Eğiliyorum önünde, bağışla bizi ey tanrılar tanrısı doğa!
Her sorumuzu binlerce soruyla yanıtlayan yaban ezgi
Yanıtları verilmiş sorular çeldi bizi, n'olur bağışla!
Kaç kez kırıldı kemiklerimiz, kaç kez çatıldık yeniden
Kimsenin dilinin aşka dönmediği kamusal birer sorunuz biz
Ah kahrolası büyük kıyım, yerçekimsiz kalmış öksüz gibiyiz.
Elimizle yarattığımız büyük kara güçle ezdik kendimizi, avladık
Sınanmış yıkımların, yakımların bilimi, sanal erk
Gülden çözülen insan ömrü örselene örselene
Ey çatık kaşlı bilgi, her bulduğunda yitiren: Pirüs Zaferi!

Ey arabesk dokuma, insanın kendine karşı ayaklanması:

Gelişme!
Ben buyum, atomlarına ayırdım sözü, yitti derinliği
Ey yaşamı emen karabasan, elimle yarattığım hortum!
Ey başkalaşma, kuntlaşma, taşıllaşma, usun yan etkileri!
Kargış sana ey us, sarsıl, çarpıl, yıkıl, gömül!
Sırnaş kendine, tırmala kendini, infilak et ey insan!
Ey ağuya banıp çıkmış dilin yaban ezgisi, her kulağa!
Ey yüreklerde saklı sıcak at, kanatlı at, ey erinç!
Kehribarın barbar ve parlak beklentisi suya doğrudur
Ey vurgusuz içerlek bakışlar, insandan insana ateş köprüsü!
Toprağı rengârenk çiçeklerin bezemesidir sende aradığım
Anason kokan çayırlardaki arı vızıltısı sana şorladığım
İkimiz kaç gün doğumu, kaç gün batımı tik taksız mağara

günlüğü
Ah senle ben tek boyutta bin bir hayat yaşardık!

Az çok dahlim olan bu kırımdan ne umdum?
Koparsın saçaklarınızı, uçursun damlarınızı üstünüzden
İsterdim ki kalın anadan üryan, göbek bağınız daha kesilememiş
Ey fırtına, yanıp yakan ezgilerimin nakaratı!
Komayın taş üstünde taş, uluyun uluyun!
Ayakta kalmamalı böyle kahrolası bir uygarlık
Aslına dönmeli varlık, yalnız kendini yaşamalı her şey
Kahrolsun böyle gelişme, kahrolsun böyle ileri!
Ey kutsal orman yasası, yargıla ve bize ver bizi!
Ben X

Yorumlar

İzleyici Neye Bakıyor?