BÜTÜN ZAMANLARIN YABANCISI/ XVII. BEN YİTİK

XVII. BEN YİTİK

Dün gider gündüz gelir, kendi gider öbürü gelir; bu akşamlar
böyledir, biri gider öbürü gelir.
Gittim buz balesi öğrendim, zaman’ın buz tutmuş nehirleri için;
aşk gider ne gelir?
Bir kuş vardır, gökyüzünü anımsar iç çekerek, bir gemicinin ırak
gözleriyle; aşk gidicek ne gelir?
Kimi kez sözün de gücü de yetmez, müziğin de, rengin de
söylemeye öteyi. Bu kediler böyledir, ölürken bile kendi olmayı
bilir.
Gülü kırar suya banarsınız, su kanar, bilir misiniz? Aşk gidende
ölüm gelir.
Sezin işte, bir şey var dilinin altında ağzı sarımsak ve anason
kokan padişahın; biri gider biri gelir.

Hoyrattır bu akşamüstleri daima, önce beyazları kirletir: dil gider
gönül gelir.
Denizi taşıran damladır bir gözdenin haremağasına göz kırpma-
sı, herkes bilir, yol gider, yolcu gelir.
Gel, yine de kanmayalım yarına biz; dün ve yarın Dionysosçu
bellekte şimdidir; yağlı ip gider kurşun gelir.
Suya ulanmayan su kokar, dalında olmayan çiçek; can gider
canan gelir.
Benim cinim işini bilir, bal kavanozunda sinek; diri gider ağıtlarla
gelir.
Yolcu yoldandır, başımı bedenimden ayırsan da. Paralel değilse
aşk, aşk değildir; sen gidersin, öbürü gelir.
Ben hiç yaşamadığım aşklarla varım, aşk yasamak değildir, sel
gider, mil kalır.
Akmayı hep sürdürür bir kum saati kendini alt üst ederek; yol
gider, yolcu gider, han gider hancı gider, söz gider sözcü gider.
Ay ışığı mıdır, gül ışığı mı durma damlar kadehe.
Ben yitik.

Yorumlar

İzleyici Neye Bakıyor?