BÜTÜN ZAMANLARIN YABANCISI/ I. BEN ÜMMİ


I. BEN ÜMMİ

Beynimi tırmalayıp duruyor kara kara sorular, kara göğün altında;
içim düşmanlık dolu.
Bir mermi çekirdeği gibi dolanıyorum zamanlar arasında,
sırtımda yumurta küfesi.
İnanmadığıma nasıl inandırsam: Cılkı çıkmı tarih soruları,
cılkı çıkmı tarih sorularına üşüşen karasinekler ve
yitik bir sarkaç gibi zamanlar arasında savrulup durduğum
ve hiçbir zaman'da sinecek, sinip dinlenecek bir köşe
bulamadığım; her zaman'ın dilime cıvık çamur gibi sıvaştığı.
Yeniden yeniden doğurdu beni daha çok öldürmek için;
artık bir posayım.
Kimi inandırayım: Erimiş, kızgın kurşunlarla kalıbımı çıkardı,
üstüne titrediğim her zaman parçası; gevrek gülüşlü
piçi yaptı beni acının. Derin kuyulara sarkıttı sonra, dilimi çözmek için.
Yoksa o yok muydu, yok muydum ben?
Hiç gün ışığı görmemiş elma kurdu geçmişi ve geleceği an'da
yaşayan; dişi ve erkek ve salt gibi. Bütün zamanların cürufuyum,
ne atım kaldı ne düşüm; kül gibi geçinip gidiyorum: Obasını
yitirmiş bir Çingene çocuğu nasıl kanarsa... İçim düşmanlık dolu.
Bütün gebe kadınlar düşük yapsa, veliahtsız kalsa zamanın krallığı;
uykunuza sürse atını Napolyon! Birden unutsanız adınızı
ilmuhaber dolduruken!
Obasını yitirmiş bir Çingene çocuğu nasıl kanarsa, gölgesi
uzarken elma ağaçlarının.
Ben bir yenilgiler ansiklopedisiyim ve rüzgârın piçi; var ya, içim
düşmanlık dolu.

Ben büyük korkunuzun bekçisiyim Nemrut'un sulbünden;
ağulamaya geldim bütün iyi sandığınız duygularınızı ve
umutlarınızı elbet. Ben Yezit'in, zulmün, cehennemin üstünüze
düşen gölgesi: Yitk Mehdi...
Ben ümmi.

Yorumlar

İzleyici Neye Bakıyor?