GÜL BİTTİ


GÜL BİTTİ

Kimse eski o değil, gül hızla bitti.
Eski kimse duyarlığı lal,
Dokundukça.
Hınzır gizem tül ardından;
Beynimde
Bir kaktüs çığlığı yankısız,
Uzak yüzüme yitik bir insan anlamı
Çizer yılgın kalırım!
Düzde yuvarlanan taş sıkıntısıyla damla
Damla asit geceleri yüreğime
Damlayan yüreğime tadı kibrit.
Sabahları buruş buruş plastik bir kovada.
Bir bekleyendim ben, artık değil, değil!
Kırdım testiyi, köprüler öncesiz yıkık!
Gemiler... Yok atım bağladığım yerde
Ah ne tuhaf!
Üstelik biliyorsunuz, şişmanım herkesten!

Umutlandım bir ara ve gül hızla bitti.


Hiçbir şey eski o değil, gül hızla bitti
Törensiz
Yalnızca Nesimi, ey Nesimi!
Çoktur ihtilaflı, yaşamla sınırlarımız:
Çünkü ötelere vurgunum ben;
O, yayılmacı yitik bir ülke.
Benim bittiğim yerde, gibi
Hafız, ey Hafız!
Çok sıkılgan bir gülüş
Hafız, ey Hafız!
Sızıyor, kanıyor, donuyor güneş;
Örgütlüyor imgelemime karsız ayaz bir kış.
Kalıyorum ortalıkta elimde beş benzemez.


Nasıl da umutlandım bir ara ve gül bitti.

Gölgemi talan edilmiş çöplüklere sürüyorum:
Plastik zaman, umut tuhaf, sarsak
Ve dokunaklı: Simurg mu? Ben?!
Çizmeyi aşıyor içimdeki Neron
Zaman zaman
Kanıma işediler
Kanlarına sızdığım kızlar da
Kırdım liri attım
Çelengi başımdan: şiir.
Ah!
Kötü yazgılı ben,
Olmalıydım Roma'yı yakan, gönülsüzce.
Bakın ey ülke! ey insan!
Dikenini etimde kırdığım:
Bütün fotoğrafileri yaktım, öçse?
Öçse, hazırım ben, işte hücremde?


Umutlandım bir ara ve gül hızla bitti.


(Bir bitpazarında rastladım ona
İnsan olmaktan yorulduğumu anladım
Tırnakları yenmekten küt, içeriksiz bakışlar
Yüzünde Arnavut kaldırımı tenha mı tenha
Sırsız bir ayna, geçirimsiz toprak veya
Bir örümcek ağı göğüs boşluğunda ve ben
Yenilmiş bir gül sesini nerede olsa tanırım
Aldırmazlığıyla baktım perdahlı gözlerine
: Bir felsefenin son çırpınışları ey vah!
"Hah hah hat! Sen ha! Hah hah hah!"
Soğumuş etik bölgesi yüreğin... "Hah hah..."
Yaprak kımıldamaz. "Hah hah hah! Sen ha!..
Her ölümde biraz lirizm elbet olmalıdır.)

Doğrusu ya umutlandım bir ara ve gül bitti.

II/
Aynamda
Oyma deriden bir müntehir silueti.
Şiddeti onaylayan mabut
Tokasında kemerimin.
Kokuyor yüreğim sarımsak
Ortadoğulu
Ey!
Ezberimde tanrılar yenik
Buğulu, yanık tanrılar tınısız.
- Bir iğnenin deliğinde at oynattığım günler-
Canımı yakıyor saatler,
Karanlık inadına kalın.
Yaprak kımıldamıyor etik bölgesinde yüreğin.
Çok inanmaktan kopmuş
Ses tellerim işte bunlar;
Bu, ısırıklarla donattığım
Kara memesini suyun;

Bunlar da
Doğum öncesi anılarım, belki


Umutlandım bir ara ve gül hızla bitti.


Bırak.
Kirliyim:
Çelik törpülerle yusan
Tenimi.
Ne zaman sattım kendimi ben
Acı simsarına
Bir?
Bırak,
Gücüm yok büyük oynamaya
Elimde beş benzemez,
Kirliyim işte:
Daha kolay
Artık
Telaffuz ediyorum ölümü:
Çabuk bitti gül,
Kurudu ırmak,
Söndü volkan:

Atıyorum yaşamı içimden
Gibi sıcak ter
Bir.
İçi oyuk sözcüklerle oyalıyorum
Seni yani.
Bunu yapabiliyorum bak derimin altına
Korkunç bir acıyla şırınga ediyorum seni.
Dökülüyor yaprakları saatin, elliyorum yüzünü:

Yüzün hızla bitiyor, gül hızla bitiyor ve

Muammer Karadaş
(BİR TETİK BOŞLUĞUNDA [1997]'dan)

Yorumlar

İzleyici Neye Bakıyor?