BİR AYRIKALIŞ BALLADI
BİR AYRIKALIŞ BALLADI
Sen karanlık kız Doğumu yakın anlamlara biçim Suçiçeklerine, büyük hasada O kıvama. Çarşımsın ama Camlarını şangır şungur indiren Esrik ben. Girdim ama eksik Kilitli mağazalarına. Kızıl duvarlarında kızgın kediler... Ben yaşadım seni bir süit gibi az az. Gergin duvarlarında hırçın kediler Ve bir Venüs gülü pır pır edip durur. Uyudum uyandım yıkandım salgın tadıyla Unuttum nasıl da: Ölümlüyüm ben de bir. Ya tanın umudu sağan kızıl keçileri Camcı dükkânına giren fil miydim: kaçtılar Soluk bir nisan düşüsün Ankara'da şimdi sen, Sessizlik hıçkırıyordu ahşap odalarda Tuzaktan kurtulmuş kızgın bir kaplandı gece Ben uyuz it bir kadar yalnızdım. Uyandı bütün arılarım, bedenimde bir uğultu Ovsa sen bir kiraz ağacında çiçeksin belki Kim bilir hangi çılgın bahçesinde İstanbul'un. Alın terimsin sen, el emeğimsin benim, inimsin. Sen inimsin, ben duvarlarında çirkin bizon Dilimi kaynağına gömdüm senin tam bin yıl Balta girmemiş ormanlarında avlandım en. Ben ilkel tapıcı, sen de güneşimsin öyle ya Ben kavımı sürttüm sana, ışıyıp ışıttın. Yanmış bir orman imgesiyim bu bozgun kentinde Sen son kılıç artıklarını ayıklıyorsun içimden. Yok, bir ovayım susuzluktan çatlayan uzat göğsünü. (Ankara, Büyük Ekspres) Muammer Karadaş (BİR TETİK BOŞLUĞUNDA'dan) |
Yorumlar
Yorum Gönder