BEN ESKİDEN LEYLİM LEYLİM
1.
Ben eskiden leylim leylim
Şu yana da giderdim bu yana da
Ben eskiden su sesi değildim
Kendim bile değildim ben eskiden
Ta kendisiydim suyun kahve olmak için
Özel ve özgün kaplarda ayrı bir resimdim
Resimdim amma az biraz şiire de benzerdim
Şairini bekleyen lirik bir izlektim belki
Üç elmadan hiçi başı sonu yitik bir masalda
Şiir minyatürü müydüm yoksa ben eskiden
Gravür şiiri miydim tanrı kokan kitaplarda
Başkaldırıp başkaldırıp kahrolası krallara
Ben eskiden ben eskiden leylim leylim
2.
Ben eskiden masal ülkesi gibi bir ülkede
Hazreti Ali Cengi gibi bir şeydim duvar halılarında
Cep aynalarının arkasında ya da sigara tabakalarında
Cumhuriyet Meydanlarında teyplerden sesli
Elden broşür gibi dağıtırlardı beni Köroğlu Destanı diye
Diller sanki daha bir yakışırdı destana kırık hava edasında:
Kızılırmak kurum kurum kuruyasın, söyle n’ettin nazlı gelini
Adımlar daha yavaş atılırdı sanki
Bir, “Anadolu’da Bale” havası vardı adımlarda:
Minareden at beni, in aşağı tut beni. Hatta acelen ne? Arada,
Şurada, siyah beyaz, elleri belinde kasketi yana yıkılmış
Evin biriciği kınalı horozlar gibi dövüşe hazır
Bir Ankara resmi de çektirebiliriz Bektaşi kıvamında
Hacı Bayram’ın avlusunda sisli bir ikindileyin
Yunus Emre’den de el alıp dibe dalıp kırk yıl
3.
Ben eskiden leylim leylim
Ezilmiş üzüm gibi buğu buğu damıtırdım kendimi
Şarap mı olsam sirke mi yoksa belki de pekmez
Şöyle de bakardım böyle de kış çatlağında bahar
Helezonik dumanlar salarak siyah beyaz figüratif
Bugün yenilmiş görünsem de muzafferdim ben eskiden
Dağa taşa kurda kuşa uçurumlar ezberletirdim yeni bir dilden
Bugün çoktan unutulmuş yeni bir dilden şarkılar bilirdim ben
İnsanların kırda kentte yan yana birlikte uyuduğu, tok karına
Düşler kurardım ben eskiden şimalden cenuba şarktan garba
Anadolu’da küllerini eşeleyen bir ateştim de soy sop nesep mesep
Bilmezdim ben eskiden bir Anadolu düşü görürdüm
Görürdüm bir Anadolu düşü düş gibi bir Anadolu görürdüm
Görürdüm Anadolu görürdüm düş düş görürmüşüm meğer
Sahi benim eskiden aradığım katman katman Anadolu'da
Anadolu'nun derin bağrında katman katman aradığım
Hâlâ adı konmamış “insan” mıydı neydi düpedüz güpegündüz
Bildim bildim
Ben eskiden leylim leylim sonu yitik bir gelenektim
Ben eskiden her gece aynı düşü görürdüm şimdi çoktan unuttuğum
Yorumlar
Yorum Gönder