TEK BAŞINA İÇMEK
TEK BAŞINA İÇMEK
Bunlar keder saatleri, çıngırdıyor yan yatmış ay
Eski bir gölge üstüne gölgesi düşüyor yüreğimin
Gözlerimin kara derinliğinde bir cinayet
Bağırta bağırta boğazlanıyor umut
Bunlar keder saatleri, ah ne kadar da usluyum ben
Bir kan gölünde kanarken dünya ah ne kadar da usluyum
Ah ben kaç kez inandım ölümüme siz bilmezsiniz
Soğuk ve yazısız duvarlar önünde kaç kez kendimi çimdikleyip
Kaç kez uyandım ölümümden elbette bilmezsiniz siz
Bunlar keder saatleri, türlü türlü hüznün gösteri yaptığı
Şimdi sıradan bir iş cinayet gündüzleyin ve övünçle
Bunlar keder günleri soğuk duvarlar önünde şıkıdım şıkıdım
Şimdi sıradan bir iş, artık ne tabu kaldı ne içilecek duru su
Bunlar naylon günler; bu, naylon bir ömür, sanki aşklar da melamin
Ağrı kesici, antibiyotik, türlü türlü vitamin: yıkıldı kent kent yıkıldı
Mazi kalbimde bir yaradır, evet; ama, neden göremiyorum ben önümü
Çıngırdıyor otelin önünde kavak ağacı, tepesinde tanık dolunay
Her şey naylon, ömrüm gibi keder üstüne keder; keder içinde keder
Bunlar keder saatleri, yıldızsız gece, göğü tek başına içmek
Ağustos, Eylül’2009
Bunlar keder saatleri, çıngırdıyor yan yatmış ay
Eski bir gölge üstüne gölgesi düşüyor yüreğimin
Gözlerimin kara derinliğinde bir cinayet
Bağırta bağırta boğazlanıyor umut
Bunlar keder saatleri, ah ne kadar da usluyum ben
Bir kan gölünde kanarken dünya ah ne kadar da usluyum
Ah ben kaç kez inandım ölümüme siz bilmezsiniz
Soğuk ve yazısız duvarlar önünde kaç kez kendimi çimdikleyip
Kaç kez uyandım ölümümden elbette bilmezsiniz siz
Bunlar keder saatleri, türlü türlü hüznün gösteri yaptığı
Şimdi sıradan bir iş cinayet gündüzleyin ve övünçle
Bunlar keder günleri soğuk duvarlar önünde şıkıdım şıkıdım
Şimdi sıradan bir iş, artık ne tabu kaldı ne içilecek duru su
Bunlar naylon günler; bu, naylon bir ömür, sanki aşklar da melamin
Ağrı kesici, antibiyotik, türlü türlü vitamin: yıkıldı kent kent yıkıldı
Mazi kalbimde bir yaradır, evet; ama, neden göremiyorum ben önümü
Çıngırdıyor otelin önünde kavak ağacı, tepesinde tanık dolunay
Her şey naylon, ömrüm gibi keder üstüne keder; keder içinde keder
Bunlar keder saatleri, yıldızsız gece, göğü tek başına içmek
Ağustos, Eylül’2009
Yorumlar
Yorum Gönder